Koruyucu hekimlik nedir?
Hastalıklarla baş etmenin en kolay ve ucuz yolu, hastalığa
yakalanmadan önce gerekli önlemlerin alınmasıdır. Koruyucu
hekimlik tıbbın yarısıdır ve diğer yarısı da tedavi
hekimliğidir. Hekimin öncelikli görevi hastasına zarar
vermemektir. Bunun için önce hastayı her yönüyle iyi
tanımak, ilk klinik belirtileri doğru anlamak kadar, altta
yatan sebeplere ulaşmaya çalışmak gerekir. İnsan veya hayvan
vücudunun sağlıklı işleyişi, binlerce denge ve savunma
sistemi üzerine kuruludur. Bu denge ve sistemlerin
bozulmasına engel olmaya yönelik atılan her adım ve çalışma
KORUYUCU HEKİMLİK alanına girer.
Koruyucu hekimlik; beslenme, temizlik, aşılama, yaşam
koşulları ( gürültü, stres, çevre ve doğanın korunması ),
zoonoz hastalıklar gibi geniş kapsamlı ve çok önemli
konuları içerdiğinden, toplum ve hayvan sağlığı birlikte ele
alınarak değerlendirmeyi zorunlu kılmaktadır. Koruyucu
hekimliğin gelişmesi, toplumun sağlık kalitesinin yükselmesi
demektir, buda ülkeler için en önemli gelişmişlik
ölçülerinden birisidir.
Genel olarak sağlık uygulamalarında tedavi hekimliğinin
öncelikli olarak görülmesi, koruyucu hekimliğin ihmal
edilmesi büyük ekonomik sosyal yük olarak geri dönmektedir.
Bu konuda ciddi araştırmalar yapılarak, eğitim başta olmak
üzere özel sağlık politikaları geliştirilmelidir. Veteriner
hekimler koruyucu hekimlik alanında insan sağlığını da
içerisine alan çok önemli bir misyona sahiptir.
Veteriner hekimlik ve koruyucu hekimlik;
İlk önce evimizde besleyip, birlikte yaşamaya karar vermeden
önce, bir veteriner hekime danışarak işe başlamalıyız. Ne
tür sorumluluklar bizi bekliyor? Koşullarımıza uygun bir
dost seçimi yapıyor muyuz? Alırken nelere dikkat etmeliyiz,
sağlıklı mı- değil mi? En sık karşılaşılan bulaşıcı
hastalıklardan korunmak için neler yapmalıyız? Veteriner
hekimin beslenme, hijyen, yaşam ortamı v.b. gibi her türlü
çözüm önerilerine uygun hareket etmeliyiz. Evimize alarak
sahiplendiğimiz dostlarımız için en büyük tehlike paraziter,
viral ve bakteriyel hastalıklardır. Doğru zamanda gerekli
uygulamalar yapılarak hem kendi sağlığımızı, hem de
dostlarımızın sağlığını korumak bizim elimizde. Bunun için
en önemli şey aşı uygulamaları ve parazit tedavileridir.
Yavru iken sahiplendiğimiz dostlarımız, anne sütüyle
sağlanan korunma seviyesi yitirilmeden, aşılama
programına başlanılması büyük önem taşımaktadır.
Aşılama ve anti paraziter uygulamalarla, yalnızca kendimizi
ve dostumuzu korumakla kalmıyor, aynı zamanda diğer evcil
hayvanların sağlığı için oluşabilecek riskleri de ortadan
kaldırmış oluyoruz. Düzenli aralıklarla yapılan aşı
uygulamalarıyla, aynı zamanda düzenli muayene ve sağlık
kontrolleri de yapılmış olmaktadır. Buda erken teşhis için
büyük önem taşımaktadır. Elbette koruyucu hekimlik yalnızca
bizim beslemiş olduğumuz evcil hayvanlardan ibaret değil.
Sokak hayvanları bu konuda her türlü doğal risklere açık
olduğundan daha büyük bir önem taşımaktadır. Onların sağlık,
aşı ve üreme kontrolleri ve programının düzenli yürütülmesi
ömcelik verilmesi gereken önemli bir sosyal sorumluluktur.
Koruyucu hekimliğin bir diğer önemli bileşeni de,
dostlarımız hasta olsun yada olmasın düzenli aralıklarla
yapılan Check-up uygulamasıdır. Sağlıklı kalmak, sağlıklı
olmak kadar önemlidir. Bu uygulama; evcil hayvanımızın
yaşına bağlı olarak tüm sistemleriyle ilgili bilgi veren bir
sağlık taramasıdır. Hastalıklarla savaşmanın en kolay
yolunun erken tanı ve tedavi olduğu düşünülürse, check-up’un
ne kadar büyük bir önem taşıdığı daha iyi anlaşılır. En
zayıf olduğumuz bu konuda pet sahiplerinin
bilinçlendirilmesi hususunda biz veteriner hekimlere önemli
görevler düşmektedir.